Bir ailenin başına gelebilecek en büyük trajedilerden biri, 5 gündür kaybolan çocuğun cesedinin bulunması ile yaşandı. Olay, geçtiğimiz hafta meydana geldi ve kısa süre içerisinde bölgede büyük bir infiale yol açtı. Küçük çocuğun, oyun oynarken dengesini kaybedip sulama kanalına düştüğü ve ardından kaybolduğu bilgisi, aileyi ve çevre sakinlerini derin bir üzüntüye boğdu. Jandarma ve arama kurtarma ekipleri, çocuğu bulabilmek için her türlü imkanı seferber etti; ancak 5 gün boyunca çocuk bulunamadı. Nihayetinde, umutların azaldığı bir günde sulama kanalında yapılan son arama tarama faaliyetleri sonucunda acı haber geldi.
Olayın yaşandığı gün, ailesi çocuğun kaybolmasının ardından hemen jandarmaya başvuruda bulundu. İlk etapta gerçekleştirilen arama çalışmaları, çevredeki her bir alanı kapsıyordu. Ancak elde edilen sonuçlar, aileyi daha da endişelendirdi. Arama kurtarma ekipleri, bir yandan sulama kanalının uzunluğunu ve derinliğini dikkate alarak çalışırken, diğer yandan gönüllü vatandaşlar da çocuğu bulabilmek için seferber oldular. Sosyal medya üzerinden yapılan yayınlarla durumu duyuran aile, komşularından ve tanıdıklarından destek almaya devam etti. Her geçen gün, ümitlerin azalması ise aile fertlerine büyük bir ağır geliyor; gözyaşları ve dualarla dolu bekleyişler, bölgedeki herkesin yüreğini burkuyordu.
Sonunda, 5 gün süren kayıp arayışının ardından sulama kanalında çocuk cesedinin bulunması, yörede ses getirdi. Jandarma ekipleri, dağlık ve sulak alanlar arasındaki geçiş güzergahlarını kontrol ederken, bir çalışan tarafından yapılan aniden bir arama sonucunda çocuk cesedi ortaya çıktı. Bu durum, hem aile hem de tüm bölge halkı için bir yıkım oldu. Olay sonrası gözaltına alınan bir şahıs, sulama kanalını geçerken tanık olduğu bir durumu bildirdi. Ancak hâlâ neden böyle bir trajedinin yaşandığına dair sorular yanıtını bulamadı. Aile, yaşananlardan dolayı hem acı hem de öfke içerisindeyken, hukuki süreçlerin başlayacağı yönünde bilgiler geldi.
Bu olay, sulama kanallarının güvenliğinin tekrar gözden geçirilmesi ve çocuklara yönelik güvenlik önlemlerinin arttırılması gerekliliğini bir kez daha gündeme getirdi. Öte yandan, sosyal medyada ve yerel basında yayılan haberler, toplumun bu tarz olaylara karşı daha duyarlı olmasının önemini bir kez daha ortaya koydu. Çocukların güvenliği, yalnızca ailelerin değil, tüm toplumun sorumluluğunda. Kaybolan bir çocuğun hikayesi, umut, yardım ve dayanışma ile birleştiğinde, belki de başka ailelerin acılarının önüne geçmek için ders olmalıdır. Gelecekte bu tür trajedilerin yaşanmaması dileğiyle, küçük gencin ruhu şad olsun.