Hayat bazen içimizi acıtan hikayelerle doludur. 55 yıl boyunca annesinin hasretini çeken ve onu bulmak için dünyanın dört bir yanına giden bir adamın yaşam hikayesi, yalnızca bir kayıp değil, aynı zamanda sevgi, umut ve dayanıklılık dolu bir irade örneği. Ülkemizde annesini arayan birçok insan var, ancak bu adamın öyküsü hem duygusal derinliği hem de azmiyle dikkat çekiyor. “Dünya gözüyle bir kez görmek istiyorum” diyerek her gün yeni bir umutla yola çıkan bu birey, hem kendi yaşamından hem de kaybın zorluğundan bahsetmekte.
Bayram Yılmaz adlı 55 yaşındaki adam, 1968 yılında annesi Zeynep Yılmaz'ı kaybetti. O dönem, ailesinin geçim derdi nedeniyle Zeynep Hanım, Bayram'ı ve kardeşlerini geride bırakarak İstanbul'a gitti. Ne yazık ki, Zeynep Hanım’ın gidişi, ailenin yaşamında bir dönüm noktası oldu. Yıllar geçtikçe, Bayram ve kardeşleri annelerine daha fazla özlem duymaya başladı. Her geçen yıl, anneleri hakkında sahip oldukları anılar azalırken, ümidin bir gün yeniden görüşmeyi sağlayacağı düşüncesi de hep canlı kalmaya devam etti.
Bayram, 55 yıl boyunca annesini bulmanın yollarını aradı. Çeşitli sosyal medya platformlarında paylaşımlar yaptı, yerel gazeteleri takip etti ve en önemlisi, tüm tanıdıklara ulaşarak annesinin peşinde koşmaya devam etti. 2023 itibarıyla hala annesini bulamasa da, her yıl özellikle anneler gününde büyük bir umutla harekete geçiyor. Yine de Bayram, pes etmemekte kararlı. "Her seferinde bir adım daha atıyorum. Anlamaktan başka bir şey değil, bir gün mutlaka annemi göreceğim." diyor. Annelerle ilgili yapılan anketlerde, kaybolan anneler ile ilgili hikayelerin önemi her zaman ön planda. Türkiye’de yaklaşık 1.5 milyon insan, kaybolan veya ayrı kalan aile üyeleriyle ilgili haberleri takip ediyor. Bu durum, yalnızca bireyler için değil, aynı zamanda toplum için de büyük bir sorun haline geliyor. Birçok kişi Bayram’ın hikayesinden ilham alarak kaybolan aile üyelerinin izini sürmeye karar veriyor. Bayram, büyüdüğü yıllarda, annesiyle ilgili anılarını hatırladıkça, onu daha fazla özlüyor. "Bir yüzüyle, bir sesiyle gözümde şekillenmiştir. Ama en son onu gördüğüm zaman ben daha küçüktüm. Şimdi sadece onunla bir yüz yüze gelebilmek için onu bulmak istiyorum." diyor. Annesinin kaybolmasının ardından ailesinin yaşadığı zorluklar da bir başka sorun haline gelmiş. Maddi zorluklar ve ayrılık sınavını geçmiş olan Bayram, ailesiyle birlikte daha güçlü olmayı başardı.
Bayram’ın hikayesi, diğer kayıplar için umut verici bir örnek oluşturuyor. Birçok insan, kaybolan ya da uzun süredir görmediği aile üyeleri için sosyal medyayı kullanarak duyurular yapıyor. Bayram, sosyal medya paylaşımlarında, “Bu ülkede başına buna benzer olaylar gelen birçok insan var. Ama birbirimizin hikayelerini duyduğumuzda, belki bir umut filizlenir.” ifadelerini kullanıyor. Şimdi, Bayram’ın hikayesinin geniş bir kitleye ulaşmasını sağlamak için birçok insan onunla benzer hikayeler paylaşıyor ve topluluklar kuruyor. “Ben sadece annemi bulmak istiyorum. Onu yeniden görmek istiyorum.” diyen Bayram, her geçen yıl tekrar tekrar başlarken, umudun daima diri kalacağına inanıyor. Gelecekte Bayram’ın umudunu taşımak, herkesin bir anneye, bir aileye sahip olmasının önemini fark etmesine neden oluyor. Çok sayıda insan Kaybolan yakınları hakkında bilgi paylaşımında bulunarak, iletişimlerini artırıp dayanışmayı güçlendirmeye çalışıyor. Herkesin bir kenara itilmiş sımsıcak anılara sahip olduğunu unutmamak gerekiyor. Bayram’ın hikayesi, sadece kendi mücadele hikayesi değil, aynı zamanda toplumda kaybolan aile ilişkilerinin önemini de bir kez daha hatırlatıyor.Bayram Yılmaz, bir gün annesine ulaşmanın hayalini kurarak, sesini duyurmayı ve kaybolanların hikayesini yazmayı sürdürüyor. Her ses, her mesaj, her hikaye, kaybolan kişilerin yeniden buluşmasını sağlamak için bir umut ışığıdır. Bu hikaye, yakınları kaybolmuş bir nesil için bir ilham kaynağı olmaya devam edebilmesi adına paylaşıldıkça güçleniyor.