Yemen, uzun yıllardır süren iç savaşı ve karışıklıklarıyla dikkat çekerken, son günlerde Husiler’in, ABD’ye karşı yeni bir kara harekâtı hazırlığında olduğu iddiaları gündemi sarstı. Bu durum, sadece bölgedeki dinamizmi artırmakla kalmayacak, aynı zamanda uluslararası ilişkilerde de önemli değişimlere neden olabilir. Husiler, özellikle son dönemlerde ABD’nin Yemen'deki varlığını ve müdahalelerini hedef alarak, karşı bir hamle geliştirmeye karar verdiğini açıkladı. Peki, bu gelişmelerin arka planında ne yatıyor? İşte detaylar.
Husiler, yıllardır toplumda derin yaralar açmış olan iç savaş boyunca, çeşitli stratejilerle varlıklarını sürdürmeye çalıştı. Ancak son açıklamalar, Husilerin sadece savunma değil, aynı zamanda saldırı pozisyonuna geçmeyi planladığını gözler önüne seriyor. Husilerin lideri, ABD'nin Yemen'le ilişkilerini sonlandırması ve ülkenin iç işlerine müdahalede bulunmaması gerektiğini savunuyor. Bu bağlamda, “Husilerin harekete geçeceği bir dönemde olduğumuz aşikâr,” diyor. Husiler’in hazırladığı kara harekâtının detayları ise henüz tam olarak açıklanmamış olsa da, bölgedeki tansiyonu yükseltme potansiyeline sahip olduğu düşünülüyor.
Eğer Husiler'in bu açıklamaları gerçek bir harekâta dönüşürse, Yemen'in zaten karmaşık olan durumu daha da kötüleşebilir. Şu aşamada, yalnızca Yemen değil, Orta Doğu genelindeki dengeler de etkilenebilir. ABD’nin Buhari’nin Suriye'deki YPG ve PKK ile olan ilişkileri göz önüne alındığında, Husiler’in harekâtları sadece Yemen sınırlarıyla sınırlı kalmayabilir. Washington’un bu duruma nasıl tepki vereceği ise şimdilik belirsiz. Ancak en azından mevcut durum, ABD'nin Orta Doğu'daki askeri stratejileri üzerinde yeni bir tartışma başlatabilir.
Husilerin planladığı anlaşmalar, İran ile olan ilişkilerini de yeniden şekillendirebilir. İran, Husiler ile olan bağlarını tarihsel olarak güçlü tutmuş bir ülke. Yemen'deki güçlerin, İran tarafından desteklenen bir aksiyon alması, sadece bölgesel güç mücadelelerini değil, aynı zamanda askeri ve ekonomik dengeleri de etkileyecektir. Husiler’in bu anlaşmalar ve harekâtlarla gerçekleştirmeyi umduğu şey, sadece siyasi bir zafer değil; aynı zamanda bölgedeki etkilerini artırmak olabilir. Böylelikle, Yemen’in zengin petrol kaynakları üzerinde daha fazla söz sahibi olma çabaları da dikkat çekiyor.
Sonuç olarak, Husilerin duyurduğu bu durumu dikkatle izlemek gerekiyor. Yemen’deki iç savaşın sonuna yaklaşılırken, Husiler’in yeni bir aşamaya geçmesi, tüm bölge ülkeleri için önemli bir gelişme anlamına gelecek. ABD yönetiminin ne yapacağı ise sır gibi saklanıyor. Bu durumu hem Yemen halkının geleceği hem de Orta Doğu’daki güç dengeleri açısından değerlendirebiliriz. Gelişmelerin takipçisi olacağız.